Koronavirüs Göçmen İşçi Alımını Etkileyecek mi?
Veri analiz şirketleri, yeni koronavirüs salgınının küresel ekonomi için 2003 SARS salgınından daha kötü olacağını tahmin ediyor. SARS’ın patlak vermesinden bu yana Çin, dünyanın altıncı büyük ekonomisi iken bugün ikinci büyük ekonomisi durumunda. Raporda, yeni koronavirüs salgınının uzun vadeli ekonomik etkisinin büyük ölçüde Çin’in hastalığın yayılmasını sınırlama önlemleriyle belirleneceği belirtiliyor. Ayrıca Dünya çapında şu noktadan sonra göçmen işçi alımının ne olacağı da merak konusu.
İçindekiler
Çin: Dünyanın Altıncı En Büyük Ekonomisi
Her iki salgın Çin’de ortaya çıkmasına rağmen, aradan geçen yaklaşık yirmi yıl SARS salgınını yeni koronavirüs salgından ayırmaktadır. O dönemde Çin dünyanın altıncı en büyük ekonomisi iken bugün ABD’nin arkasındaki en büyük ikinci ekonomiye ulaştı. Ülke, dünya çapında ana büyüme itici güç oldu. Uluslararası Para Fonu, Çin’in sadece küresel ekonomik genişlemenin % 39’unu oluşturduğunu tahmin ediyor.
Koronavirüs, 2003 yılında ortaya çıkan SARS salgınından daha fazla küresel ekonomi üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olacak. Çin 2003 yılında küresel ekonominin % 4,2’sini oluşturuyordu. Bu nedenle, Çin ekonomisindeki herhangi bir yavaşlama dalgalanmalar değil, dünya çapında dalgalar şeklinde kendini gösterecektir.
Şiddetli akut solunum sendromu anlamına gelen SARS, ilk olarak Çin’in Guangdong eyaletinde diğer ülkelere yayılmadan önce ortaya çıktı. Çeşitli tahminlere göre, virüs yaklaşık 8.000 kişiye bulaştı, dünya çapında yaklaşık 800 can aldı ve 2003 yılında Çin’in büyümesinde % 0,5 ila % 1 oranında bir gerilemeye sebep oldu. Tahminler değişmekle birlikte, ekonomistler Çin’deki SARS salgınının küresel ekonomiye 40 milyar dolara mal olduğunu belirtiyor.
Yine de, salgının ekonomik maliyetinin çoğu sadece virüsle ilgili değil. En azından H1N1 salgını sırasında Meksika turizm bakanı olan Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi CEO’su Gloria Guevara’nın CEO’su bunu iddia etmişti. Krizin yayılmasının ve daha çok insana bulaşmasının en büyük sebebi insanlardaki panik. Veri analiz şirketlerinin raporuna göre, yeni koronavirüs salgınının uzun vadeli ekonomik etkisi büyük ölçüde aldığı önlemlere göre belirlenecek. Çin hükümeti, salgının merkez üssü Wuhan’ı karantinaya aldı ve 11 ilde, Çin Yeni Yıl tatili işçileri evde tutmak ve virüsün yayılmasını önlemek için uzatıldı.
Çin’de mevcut ve benzeri görülmemiş karantina önlemleri Şubat ayı sonuna kadar yürürlükte kalır ve Mart ayından itibaren kademeli olarak kaldırılırsa, ortaya çıkan ekonomik etki 2020’nin ilk yarısında yoğunlaşacaktır. Bu da küresel reel GSYİH’nin ilk çeyrekte % 0,8 ve ikinci çeyrekte % 0,5 olacağı anlamına gelir.
Raporda, Çin’in şu anda planlandığı gibi bu kısıtlamaları daha erken sona erdirmesi durumunda, koronavirüs salgınının küresel ekonomi üzerindeki etkisi çok daha sınırlı olacak. Çin’deki çoğu fabrika bu süre zarfında Çin Yeni Yılı nedeniyle zaten kapalı olacaktı. Ancak raporda, salgının başta otomotiv üretimi olmak üzere birçok endüstriyi ciddi şekilde tehdit ettiği belirtiliyor. Uzun bir tatil dönemi ilan eden 11 Çin eyaleti normalde Çin’de araç üretiminin üçte ikisinden fazlasından sorumlu.
Ford Motor ve Fiat Chrysler şirketlerinde çalışanlar şimdilik evden çalışıyorken, her iki otomobil üreticisinin tesislerinin de en azından bir süre daha kapalı kalması planlanıyor. Ayrıca Tesla, 2 Şubat Pazar günü Çin anakarasındaki mağazalarını geçici olarak kapattı. Çin’deki en büyük ABD otomobil üreticisi General Motors, şubatın ilk haftası çalışanlara Çin’deki fabrikalarını bir süre kapalı tutacağını söyledi. Raporda, Çin’deki belirsizliğin küresel petrol fiyatlarını da etkileyebileceği ve Çin’in 2019’daki dünya petrol talebi büyümesinin yarısını oluşturduğuna da değinildi. Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü ve bazı müttefikler koronavirüs salgınına yanıt vermek için şimdilik görüşmelerde bulunuyorlar.
Avrupa bölgesi ekonomisinin çoğunda büyüme son yıllarda durgun seyrediyor. Şimdi ihracata bağlı blok bir de ölümcül koronavirüs salgınının ekonomik etkileri ile uğraşmak zorunda kalacak. Şubat ayında, Euro bölgesi ve en büyük iki ekonomisi olan Fransa ve Almanya için – üretim ve hizmet faaliyetlerini birleştiren kompozit satın alma yöneticilerinin endekslerini yayınlayacak. Bunlar, bölge şirketlerinin nasıl çalıştığına dair bir anlık görüntü sağlayacak ve etkinin ne kadar şiddetli olacağına dair erken bir ipucu sunabilecektir.
Ocak ayının Avrupa bölgesi için okuması, beş ayın en yüksek seviyesine ulaşıldığını ve bloğun servetinde bir canlanma olduğunu gösterdi. Ancak Şubat ayındaki veriler Çin’deki durumdan kaynaklanan herhangi bir etki hakkında çok daha iyi bir sonuç verecek. Özellikle Almanya’da enflasyon inatla düşük ve büyümenin hala zayıf olmasıyla birlikte, geçen yıl Avrupa Merkez Bankası oranları düşürdü ve tartışmalı tahvil alım programını yeniden başlattı. Bununla birlikte, bu parasal gevşemenin, özellikle Avrupa Merkez Bankası’nın zaten ne kadar uyarıcı enjekte ettiği göz önüne alındığında, olumlu bir etkiye sahip olup olmayacağı konusunda görüş ayrılıkları mevcut. Sanayi üretimi verileri ise pek bir rahatlama sağlayamadı. Aralık ayında Avrupa bölgesinde yüzde 2,1 ve 2019 için yüzde 4,1 düşüş gösterdi.
Avrupa’da büyümenin durduğu bir dönemle karşı karşıyayız. Koronavirüs salgınının etkileri ve hayal kırıklığı yaratan ekonomik veriler, Şubat ortasında Euro’yu neredeyse üç yıl içindeki en zayıf seviyesine çekti. Bu arada İngiltere, kısmen AB’den çıkma konusundaki belirsizlik nedeniyle ekonomik büyüme noktasında zayıf olsa da, Boris Johnson’ın muhafazakâr partisinin seçim zaferinin ardından Ocak ayında imalat satın alım endeksinde beklenmedik derecede güçlü bir sıçrama yaşadı.
Ocak ayında ABD merkez bankası ana politika faizini yüzde 1,5 ila 1,75 arasında değiştirdi. Hükümet yetkilileri ise ABD ekonomisinin iyi bir noktada olduğunu ve yetkililerin yılsonuna kadar faiz oranları planlarını değiştirmediklerinin altını çizdi. Yatırımcılar şu anki ABD ekonomisi göz önüne alındığında enflasyonun yüzde 2 hedefinin çok altında seyretmesinden dolayı memnun olmadıklarını bildirdi. Dahası, koronavirüs salgınının ekonomik büyüme üzerindeki potansiyel etkisi hakkındaki uyarılar, yatırımcıların faiz oranlarını bir kez daha düşürebileceği algısını daha da güçlendirdi. Temmuz başında çeyrek puanlık düşüş beklentileri son haftalarda arttı. Çin’in sağlık krizinin ABD ekonomik durumunu nasıl etkileyeceği ise ilerleyen zamanlarda daha net belli olacak.
Dünya Çapında Göçmen İşçi Alımı Nasıl Etkilenecek?
Çin’deki yoğun karantina durumu ve koronavirüs salgını vaka sayısı hızla artıyor. Karantina bölgelerine ülke içinde farklı şehirlerden giriş çıkış yapmak bile mümkün değil. Ancak bunun dışında, ülkenin genel turistik ziyaretlere ve işçi alımına karşı koymuş olduğu bir set henüz yok. Avrupa ve İngiltere’de de benzer şekilde vakalar artmaya devam ediyor. Ancak devlet yetkilileri ve sağlık çalışanları da gerekli önlemleri almış durumda. Festivallerin iptal edilmesi ya da erken bitirilmesi, müzelerin ziyarete kapalı olması turist sayısını etkileyeceğe benziyor. Gelecekte işçi alımı ya da yabancı öğrenci alımları ile ilgili ise resmi bir açıklama mevcut değil. Asya ülkelerinde de durum benzer şekilde seyrediyor.
Virüsün son zamanlarda Orta Doğu’ya sıçraması ile birlikte ise endişeler artmış durumda. Özellikle İran’daki vaka sayısının artış hızı sebebiyle Türkiye de İran ile sınır kapılarını kapattı. Şu anda Türkiye’de resmi kayıtlara yansımış herhangi bir vaka söz konusu değil. Ancak ilerleyen günlerde hastalığın Türkiye’de de görülmesi halinde ekonomik ilişkilerin ne olacağı merak konusu. Avrupa ülkeleri, ABD ve Birleşik Krallık konuyla ilgili herhangi bir karar almış olmasa da Türkiye’de hastalığın görülmesi halinde diğer ülkeler de Türkiye ile ulaşımı durdurabilir. Uçuşlar kaldırılabilir ve sınır komşuları sınır kapılarını kapatma kararı alabilir. Elbette tüm bunlar yalnızca birer tahminden ve spekülasyondan ibaret. Tabii bir de koronavirüs salgını henüz kontrol altına alınmamışken bu durumda risk alıp göçmen olarak hastalık bölgelerine gitmek isteyenler olur mu sorunsalı var.
Ayrıca ilginizi çekebilir:
Çin’de Çalışmak, Çin Ile Ticaret Yapmak, Türkler Için Çin’de Iş Fırsatları
